Kararda, “15.03.2019 tarihinde yapılacak olan duruşma öncesi iddianamenin bir kısmını yayınlayıp, kesin bir yargı kararı verilmeden önce hüküm ve kararları etkilemek amacıyla baskıcı ve art niyetli paylaşımda bulunarak, müvekkilin kişilik haklarına saldırıda bulunduklarını, hukuken kesin hüküm kurulmamış bir meselede hâkim edası ile şahsi ve hastalıklı fikirlerini topluma yaymaya gayret eden haber kanalının müvekkili hakkında tekrardan suç uydurma ve iftira nitelikli haberler yapacağı bilgisine ulaşıldığını belirterek, müvekkilinin kişilik haklarına yapılacak olan saldırı tehlikesinin önlenmesi amacıyla kişilik haklarına yapılacak olan saldırı tehlikesinin önlenmesi amacıyla müvekkili hakkında yayın yapılmaması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanunu’nun 24. Ve 25. Maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
Somut olay bu bağlamda değerlendirildiğinde; davacının özel hayatına ilişkin yayında kamu yararı bulunmadığı açıktır. Bu nedenle davacının özel hayatıyla ilgili yayınların durdurulmasına için TMK. 25. Ve HMK. 389/1 gereği ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur” denildi.


Yorumlar
Kalan Karakter: