ÇANAKKALE'nin Ayvacık ilçesindeki Apollon Smintheus Kutsal Alanı'nda devam eden arkeolojik kazılarda, milattan sonra 3’üncü yüzyıla ait olduğu değerlendirilen hamam gün yüzüne çıkarılıyor. Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden Prof. Dr. Davut Kaplan, "Hamamın biz sadece temellerini ve duvarlarını ortaya çıkaracağız belki ama üzerine de öncelikle bakılması gereken yine Bizanslıların yani Hıristiyan Romalıların evleri var. Yani hamamı yıkıyorlar veya değiştirerek tekrardan konut olarak kullanıyorlar. Şu an o Bizans konutları ve tahribatının yapıldığı seviyede çalışıyoruz. Hemen ardından hamamın kazısı devam edecek" dedi.
Ayvacık ilçesine bağlı Gülpınar köyündeki Apollon Smintheus Kutsal Alanı'nda 1980 yılında başlayan kazı ve restorasyon çalışmaları, bu yıl yaklaşık 20 kişilik akademik, 15 öğrenci, 6 işçiden oluşan ekip ile Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Davut Kaplan başkanlığında sürdürülüyor. Çalışmalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün maddi, manevi destekleriyle 2025 yılında 'Geleceğe Miras Projesi' kapsamında yürütülüyor. 2011 yılından beri İÇDAŞ'ın desteği ile süren kazılara son iki yıldır HYDRO-WORKS AŞ. de katkıda bulunuyor. Bu yılki kazı çalışmalarında, milattan sonra 3’üncü yüzyıla ait olduğu değerlendirilen Roma hamamı gün yüzüne çıkarılıyor.
'ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA ÇOK DAHA İYİ BULUNTULAR VE SONUÇLAR GELECEK’
Apollon Smintheus Kutsal Alanı'ndaki kazı çalışmalarının 1980 yılından beri devam ettiğine dikkati çeken Kazı Başkanı Prof. Dr. Davut Kaplan, "2025 yılı itibarıyla Batı Hamamı’nda çalışıyoruz. Batı Hamamı’nı daha önce yüzey araştırmalarında keşfini yapmıştık. Yüzeydeki buluntular, mimari kalıntılar veya yüzeye çıkan tuğla ve seramikler ve de buranın bulunduğu konum nedeniyle buraya 'Batı Hamamı' ismini verdik. Henüz şu anda temizlik aşamasındayız. Hamamın civarındaki çalıları, otları, taşları temizliyoruz ama bir taraftan da sondajlar yaparak hamamın sınırlarını belirliyoruz. Hamamın aşağı yukarı planını çıkardık. Önümüzdeki haftalarda çok daha iyi buluntular gelecek" dedi.
'3'ÜNCÜ YÜZYILA AİT OLDUĞU DEĞERLENDİRİLEN ROMA HAMAMI MEVCUT’
Yapılan sondaj çalışmaları ve kontrollerde hamamın Roma İmparatorluğu dönemine ait olabileceğini belirten Kazı Başkanı Prof. Dr. Kaplan, "Hamamları kazarken iki sistemimiz var. Biri vatandaşın, yani yıkanmaya gelenlerin hamamı kullanma şekli bir diğer ifadeyle yıkanma düzenidir. Hamama girişinden, yıkanıp çıkışa yöneldiği mekanları takip ederiz. Diğeri de suyun kaynaktan başlayarak, ısıtıldıktan sonra havuzlara, kullanılmasına ve en son dışarı atılmasına kadar devam eden kullanım şeklidir. Açığa çıktığı zaman belli olacak ama muhtemelen burada milattan sonra 3’üncü yüzyıla ait bir Roma hamamı mevcut. Burası kutsal ve pagan dini merkezi olduğu için hemen arkasından gelen Hıristiyanlar tarafından tahrip ediliyor. Bizans'ın Hıristiyan Romalılara burada ve her yerde vermiş olduğu gibi çok tahribat var. Biz hamamın sadece temellerini ve duvarlarını ortaya çıkaracağız belki ama üzerine de öncelikle bakılması gereken yine Bizanslıların yani Hıristiyan Romalıların evleri var. Yani hamamı yıkıp veya değiştirerek tekrardan konut olarak kullanıyorlar. Şu anda o Bizans konutları ve tahribatının yapıldığı seviyede çalışıyoruz. Bizans tabakasını, konutlarını kazıyor ve belgeliyoruz. Hemen ardından hamamın kazısı devam edecek" diye konuştu.
'ROMA YAPILARI YÜZLERCE YIL DAYANIYOR’
Prof. Dr. Kaplan şöyle devam etti:
"Roma hamamlarını uzmanlar, arkeologlar, mimarlar, sanat tarihçileri elbette bilir. Yalnız vatandaşların da bilmesi gereken bir şey var; o da bilenlere danışmak. Bizim evlerimizin ömrü bir insan ömrüne eşit. Oysaki Roma yapıları yüzlerce hatta binlerce yıl dayanıyor. Böyle bir yapıyı nesiller boyunca kullanabilirsiniz. Bunun gerekçeleri var ve biliniyor aslında. Biz sadece gün yüzüne çıksın, bir hamam ortaya çıksın, vatandaş gelsin, taş duvarları falan görsün diye kazı yapmıyoruz. Elbette sergilemek ilk amaç gibi duruyor. Oysa buradaki kazılarda çalışan insanların büyük çoğunluğu genç öğrenciler ve ileride akademisyen olacaklar. Dolayısıyla A'dan Z'ye topografya, zemin, arazi, temel yapıları, taşıyıcı elemanlar, yapıların yükleri, hangi elemanlar ve malzeme kullanılmış, bütün bunları öğrenciye ders olarak uygulamalı anlatıyoruz. Bu hamamın altyapısının temel özellikleri var. Mesela yapının kendi ağırlığı mevcut. Taşları, harçları var ama bir de bunun üzerine rezervuarda olduğu gibi su bindiriyorsunuz. Tonlarca yük su biniyor. Dolayısıyla su yapıyı tahrip eder. Bir taraftan da ateş ile ısıtıyorsunuz ve iki zıt bir arada. Yapının tahrip olması kaçınılmaz. Hem yükü taşıması hem de hamama rahat aktarılması için su deposunun altına tonozlu bir koridor inşa edilmiş. Yani bu sistem hem Smintheion'da bir ilk hem de diğer benim çalıştığım veya gördüğüm, araştırdığım bu zamana kadar ki hiçbir hamamda veya su deposunda olmayan bir alt yapı tasarımı mevcut. Smintheion’da daha önce kazdığımız hamamlar da sıra dışıydı. Bu da aynı ve ünik bir eser. Henüz başlamadığımız halde hamama su veren su deposunun mimarisi bile bize, burada yeni mimarlara, mühendislere, öğrencilere ve özellikle halka ders verecek kadar bilgi içeriyor. Yani bu 1700 yıllık yapı, hala ayakta. Böyle bakıldığı zaman Roma çağının yapıları günümüzden çok çok daha sağlam ve örnek alınması gerekir."
Yorumlar
Kalan Karakter: