TARIM ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü’nün koruması altında olan, Bursa’nın Karacabey ilçesindeki Türkiye’nin üçüncü büyük longozu da kuraklıktan etkilendi. Nilüfer Barajı, Doğancı Barajı, Gölbaşı Göleti, Çınarlı Gölü’nün ardından Karacabey subasar ormanı da kurudu. 270’ten fazla kuş türü başta olmak üzere birçok bitki, mikroorganizma ve canlıya ev sahipliği yapan longozun kuruması, ekolojik sistemi de tehdit ediyor.
Güney Marmara’daki akarsuların büyük bölümünün birleşmesiyle oluşan Susurluk Irmağı’nın Marmara Denizi ile buluştuğu, farklı habitat özelliklerini bir arada barındıran ve biyolojik çeşitlilik açısından son derece zengin olan Karacabey Longozu, kuş gözlemciliği ve fotoğrafçılığı, doğa yürüyüşleri, doğa kampları gibi farklı eko-turizm aktivitelerinin gerçekleştirilebileceği nadir alanlardan biri olarak görülüyor. Avrupa’da örneği bulunmayan ve Türkiye’deki 4 longoz içinde 3’üncü büyük subasar ormanı olan, Karacabey Longozu, denize doğru akan derelerin getirdiği kumların birikerek kıyıda set oluşturması ve dere ağzını kapatması sonucu, akarsuyun biriktiği yerde oluşan özel bir ekosistem olarak dikkat çekiyor. Dişbudak, kızılağaç, göl soğanı, su menekşesi, nilüfer çiçeği gibi bitkilerin yanı sıra yılkı atları, manda, inek gibi hayvanlarla, flamingo, karaleylek, balıkçıl gibi kuş türlerine de yaşam alanı olan bu ekosistemin devamlılığı için ise en temel koşul bol suyun devamlılığı.
‘ORADAKİ EKOSİSTEM İÇİN BÜYÜK KAYIP YAŞANIYOR’
Ancak son 65 yılın en sıcak yazı bu habitatı da olumsuz etkiledi. Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Doğancı ve Nilüfer barajları ile tarımsal sulamaya can suyu olan Gölbaşı Göleti ve Çınarlı Gölü’nün ardından Karacabey Longozu da kurudu. Yılkı atlarının koştuğu, manda ve ineklerin su içerisinde gezinip, beslendiği, 270’ten fazla kuş türü başta olmak üzere, birçok bitki, mikroorganizma ve canlıya ev sahipliği yapan longozun kurumasının, ekolojik sistemi de tehdit ettiğini belirten BUÜ Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efsun Dindar, longozların nadir ekosistem olduğunu ifade ederek, “Karacabey Longozu da sulak alan açısından oldukça önemli. Aynı zamanda 270’ten fazla kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Özellikle kuşlar için hem göç hem de yuvalama açısından da biyoçeşitliliği oldukça yüksek bir alan. Suların çekilmesiyle birlikte, maalesef sıkıntılı bir habitat kayboluşu söz konusu. Bildiğimiz gibi 65 yılın en sıcak yazını geçirdik. Normal şartlarda longozlarda ilkbaharın başında toprağı kapatacak kadar bir su olur, yazın biraz daha azalır. Ama bu seferki gibi tamamen hiç suyun olmaması durumu maalesef oradaki habitat ve biyoçeşitlilik için oldukça sıkıntılı. Çünkü orada su çekilince toprak nemsiz kalıyor. Suya adapte olmuş ya da suya bağımlı yaşayan mikroorganizmalar olsun, diğer böcekler ve canlılar olsun, maalesef burada bu yaşam döngüsüne devam edemiyorlar. Hem de organik maddenin mineralizasyonu gerçekleşmediği için de oradaki ekosistem açısından da büyük bir kayıp yaşanıyor” diye konuştu.
‘VAHŞİ SULAMA, İKLİM KRİZİ İLE BİRLEŞİNCE KURAKLIKTAN NASİBİNİ ALDI’
Tarımda kullanılan vahşi sulama tekniklerinin de longozu olumsuz etkilediğini söyleyen Dindar, “Tarımsal olarak baktığımız zaman maalesef her sulak alanımız gibi orası da böyle bir baskı ve tehdit altında. Hem tarımsal alanlarımızın doğru kullanılmaması, arazi değişikliği ve aynı zamanda iklim krizi ile birleşince, maalesef kuraklığa doğru giden, oradaki habitatın yok olmasına doğru giden bir süreç başlamış oluyor. Burada suya bağımlı yaşayan canlılar, böcekler, mikroorganizmalar var. Su olmayınca maalesef suya bağımlı yaşadıkları için hayatını devam ettiremiyorlar. Yani oradaki canlılık, ekosistem, kendine ait olan ekosistem artık yaşamamaya, o döngü devam etmemeye başlıyor. Kuşlar için baktığımızda da, onların yuvalama ve göç alanı. Burada su olmadığı zaman kuşlar için de çok büyük bir sıkıntı. Diğer taraftan da iklim krizinin etkisiyle birlikte, Susurluk havzasındaki yağış ve akışların yeterli olmaması, bu bölgeyi de tehdit ediyor. Burası turizm için de önemli bir yer. Nadir bir ekosistem olduğu için hem turizm açısından da risk altında. Özellikle ilkbahar aylarında çok fazla turist ve doğasever, orada piknik yapıyor, kuş gözlemleri yapıyor. Çok kıymetli bir ekosistem ve orada çok daha farklı bir habitat var. Ama maalesef bu habitat şu geldiğimiz son durumda ciddi bir risk altında” ifadelerini kullandı.
‘HEM ÇEVRE KİRLİLİĞİ HEM DE TARIMSAL BASKILARDAN KURTARMAMIZ LAZIM’
Karacabey Longozu’nun kurtarılması için hala vakit olduğunu belirten Doç. Dr. Efsun Dindar, “Öncelikle beklediğimiz yağışların zamanında ve verimli olması gerekiyor. Yağışların olmaması durumu, Susurluk havzasından orayı besleyen yağışları da engelleyeceği için, maalesef bu açıdan çok büyük bir sıkıntı. Diğer taraftan da etrafında tarım yapılan ve sulak alan olarak önemli bir ekosistemi de hem çevresel kirlilikten hem de tarımsal anlamdaki diğer baskılardan korumak gerekiyor” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: