Tren Faciasının 6. Duruşması Sürüyor

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi salonunda devam edilen duruşmaya, tutuksuz sanıklar TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, köprüler şefi Çetin Yıldırım ve hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, davaya tren kazasında yakınlarını kaybeden aile yakınları da katıldı. Santral Bölgesi’nde toplanan aile yakınları, 'hak, hukuk, adalet, kaza değil; cinayet. Çorlu'nun hesabı sorulacak. Korkma, korktukça sıra sana gelecek' sloganları eşliğinde Halk Eğitim Merkezi'ne yürüdü.
Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt da destek olmak için aile yakınları ile birlikte mahkemeye yürüdü.
Gerek yürüyüş boyunca, gerekse mahkeme binası önünde geniş güvenlik önlemi alındı.
Güvenlik görevlileri kazada hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını salona almak istemeyince aile yakınları, "ölmüş insanların fotoğrafları onlar" diyerek tepki gösterdi.
Kazada kızını, yeğenini ve iki kardeşini kaybeden Zeliha Bilgin, Halk Eğitim Merkezi önünde konuşarak, yanlı bilir kişi heyetinin attığı imzayla çıkan raporun peşinden iki buçuk yıldır sürüklendiklerini anlattı ve “Suçlu yağmur dendi. Suçlu yağmur değildi. Suçlu Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları kurumudur. Gecikmiş adaleti bulmak için buradayız" vurgusu yaptı.
‘En Alttan En Yukarıya Kadar Bu İşte Sorumlular Var’
Duruşma öncesinde konuşan CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün, ilk gün ne dediyseler bugün de aynı şeyleri söylediklerini anımsatarak, “Bugün geldiğimiz noktada, yeni bilirkişi raporu ile beraber gerçekler olduğu gibi ortaya çıktı. Yol bekçisi gerekiyor demiştik, sinyalizasyon sistemi kurulduğu söylendi. Menfezlerin bakımlarının yapılması gerektiğini söyledik, gerek yok denildi. Meteorolojik veriler ölçülebilir dedik, yeni heyet bunları teker teker tarihe not düştü” dedi.
En alttan en yukarıya kadar bu işte sorumlular olduğunu ve bu sorumluların en erken zamanda ortaya çıkarılması gerektiğini vurgulayan Aygün, “8 Temmuz 2018’den beri insanlarımız ile birlikteyiz, dava sonuçlanana kadar birlikte olmaya devam edeceğiz. Adalet, geç de olsa tecelli edecek. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatı ile bugün buradayım. İzmir’deydim, deprem bölgesinden buraya geldim. Umarım gerçek suçlular cezalandırılır” ifadelerini kullandı.
‘Mahkememizden, Vicdanları Okşayacak Bir Karar Bekliyorum’
Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt, bugün yürüyen insanların şehrimizin insanları, köylerimizde yaşayan insanlar olduğunu belirterek, “Bu insanlar 2 yıldır yakınlarının yaşadıkları olumsuzluğun, adalet nezdinde tecelli etmesini bekliyor” şeklinde konuştu.
Hukuki detayları bilmediğini, ama bir beklentisi olduğunu söyleyen Ahmet Sarıkurt, “Mahkeme kararlarında, ‘Türk Milleti Adına’ denir, bizim milletimiz vicdanlıdır. Dolayısıyla mahkememizden, bir an evvel vicdanları okşayacak bir karar ortaya koymasını bekliyorum” dedi.
Buradan elde edilecek neticenin, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için de etkili olacağının altını çizen Sarıkurt, “Bu noktada çok önemli bir vazife karar vericileri bekliyor” ifadelerini kullandı.
‘Rapor, Tamamen İsteklerimi Karşılamasa Da Olumlu’
Tekirdağ Barosu Başkanı Av. Sedat Tekneci, ek yol çavuşu istenmesine rağmen hâlâ 2 yol çavuşu ile işlerin gittiğinin tespiti yapıldığını, raporda yapılan en büyük tespitlerden birisinin de Devlet Demiryolları’nın Meteoroloji ile hiçbir bağlantısının olmadığının tespiti olduğunu kaydederek, “Düşünebiliyor musunuz? Meteoroloji ile bağlantısı olmadan, insanlar demiryollarındaki araçlara binerek gidiyorlar” dedi.
2014, 2015, 2016 yıllarında altyapı ve üstyapıdaki sorunların giderilmemesinin, ‘tolere edilebilir’ şeklinde raporlandığını, ancak kazadan sonraki raporlarda, altyapı ve üstyapının kesinlikle yapılması gerektiğinin tespit edildiğini anımsatan Tekneci, “Ayrıca, tespitler ile birlikte Devlet Demiryolları Bölge Müdürlüklerinin, gerekli çalışma koşullarını sağlamayan, gerekli yol çavuşlarını almayan birimlerinin de sorumlu olduğunun tespiti yapıldı. Bunlar da en azından olumlu bir gelişme. Rapor, tamamen isteklerimi karşılamasa da olumlu” şeklinde konuştu.
Yeni Bilirkişi Raporu
Dava dosyasına eklenen yeni bilirkişi raporunda, tren kazası ile ilgili şu ifadelere yer verildi:
• Fren uygulaması derayman sürecine etki etmemektedir.
• Kaza günü meydana gelen yağış öngörülebilir niteliktedir.
• Menfezin kapasitesi 10 yıllık tekerrürlü taşkın debisine denk gelmektedir, yani yetersizdir.
• Havzanın yapısı ve arazide tarım yapılması, akarsu yatağının yönünü ve yolunu zamanla değiştirmektedir ve demiryolu şevleri korunaklı değildir. Bu durum menfezlerin dolmasına ve kapasitelerinin yetersiz kalmasına neden olmaktadır.
• Kaza, Km:161+968'deki menfezin üstündeki ray ve traverslerin altındaki balast ve dolgu tabakalarının boşalması ile meydana gelmiştir. Bu menfez, kazadan önceki şiddetli yağış sonrasında, komşu drenaj yapılarının işlevini yerine getirmemesi nedeniyle üç havzadan gelen akış ile karşı karşıya kalmıştır.
• Yapılan değerlendirmelerde, suyun menfez seviyesinin üzerinde çıktığı, menfezin kısmen basınçlı su kısmen hava emerek çalıştığı, su seviyesi daha da yükseldikçe memba tarafından emilen suyun girdap yaparak yol şevinin stabilitesini bozduğu ve şevin göçmesine neden olduğu belirlenmiştir.
• TCDD ve özellikle AR-GE Dairesi Başkanlığı'nın, Merkez ve 1. Bölge Demiryolu Emniyet ve Risk Yönetimi Müdürlüklerinin küresel iklim değişikliğinin farkında olmaları gerekmesine karşın; yaptıkları risk analizlerinde, kaza oluşana bu kadar olan değişimleri dikkate almadıkları ve risk analizlerinin temel nedeni olan proaktif tedbirler önermedikleri görülmektedir.
• Mevcut hat sinyalli bir hattır ve sinyal sistemi doğru çalışmaktadır. Kazada sinyalizasyon sisteminden kaynaklı herhangi bir kusur bulunmamaktadır.
• Küresel iklim değişikliği ile hava koşullarının önemli dönüşüm geçirdiği düşünüldüğünde, sicilli menfez kavramı sorgulanmalı, altyapı ve üstyapıda olağanüstü koşullara karşı hazırlıklı olmak amacıyla gerekli tüm önlemler alınmalıdır.
• Trenler modernize edilirken yol üstyapısının uygun hale getirilmesi yeterli değildi. Altyapı ve sanat yapılarının da buna uygun hale getirilmesi gerekir.