TRAKYA Üniversitesi (TÜ) Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Nermin Tunçbilek, meme kanserinde erken teşhisin önemine değinerek, “Erken evrede teşhis edilen hastalarda 5 yıllık sağ kalım oranı yüzde 99’dur. Uzak metastaz durumunda ise bu oran yüzde 32’ye kadar düşüyor. Bu yüzden düzenli kontroller ve mamografi yaptırmak hayati önem taşıyor” dedi.
Edirne Belediyesi tarafından, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında ‘Meme Kanseri Farkındalık Semineri’ düzenlendi. TÜ Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nermin Tunçbilek’in konuşmacı olarak katıldığı seminer Edirne Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi konferans salonunda gerçekleştirildi. Seminerin açılışına; Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne İl Başkanı Yücel Balkanlı, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve çok sayıda kadın katılım gösterdi.
‘HER KADIN FARKINDALIĞA SAHİP OLMALI’
Açılışta konuşan Belediye Başkan Filiz Gencan, kadınların kendilerine ayıracakları zamanla sağlık yaşama ulaşabileceklerini belirterek, “Meme kanseri ne yazık ki ülkemizde oldukça yaygın. Birçok kadın bu hastalıkla mücadele ediyor. Ancak sevindirici tarafı şu ki: erken teşhis hayat kurtarır. Kendimize ayıracağımız biraz zaman, biraz farkındalık, sadece kendimiz için değil; annelerimiz, kız kardeşlerimiz, arkadaşlarımız için de çok kıymetli. Birbirimizi uyarmak, bilinçlendirmek, hatırlatmak bile bu mücadelede çok önemli bir fark yaratır. Ben istiyorum ki, şehrimizdeki her kadın bu farkındalığa sahip olsun. Bu etkinlikle ve bundan sonra yapacağımız çalışmalarla bu bilinci daha da artıracağız. Hiçbir annenin, hiçbir kadının, hiçbir kız kardeşin, bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmediği bir Edirne ve bir Türkiye için hep birlikte çabalayacağız” diye konuştu.
‘ERKEN TEŞHİSTE 5 YILLIK SAĞ KALIM YÜZDE 99’
Seminerde konuşan Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nermin Tunçbilek de, meme kanserinde erken teşhisin önemine vurgu yaparak, “Ülkemizde 2004 yılından bu yana ulusal tarama programları düzenli olarak yürütülmektedir. Meme kanseri tedavi edilebilir bir hastalıktır; burada en önemli nokta hastalığın erken saptanmasıdır. Erken teşhis konulduğunda beş yıllık sağ kalım oranı yüzde 99’dur. Bu nedenle, kesinlikle tedavi edilebilir bir hastalık olan meme kanserinin farkında olalım, düzenli kontrollerimizi ve erken tanı için gerekli tetkikleri yapmayı ihmal etmeyelim. Meme kanseri, evresine göre farklılık gösteren bir hastalık. Erken evrede teşhis edildiğinde yaşama oranı yüzde 99 iken, lokal evrelerde bu oran yüzde 87’ye düşüyor. Uzak metastaz durumunda ise yüzde 32’ye kadar inebiliyor. Bu nedenle erken tanı çok önemli” dedi.
‘2050’DE MEME KANSERİ ORANININ YÜZDE 38 ORANINDA ARTMASI BEKLENİYOR’
Prof. Dr. Tunçbilek, günümüzde her 7-8 kadından birisinde meme kanseri görüldüğüne dikkat çekerek, “Tedavi kişiye ve hastalığın özelliklerine göre değişiyor; cerrahi yöntemler, onkolojik tedaviler ve yeni teknolojiyle geliştirilen ameliyatsız yöntemler de artık gündemde. Günümüzde her yedi-sekiz kadından biri meme kanserine yakalanıyor. 2024 yılında dünya genelinde 310 bin kadında meme kanseri tespit edilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’nün son verilerine göre, bu sayının 2050 yılında yüzde 38 oranında artması bekleniyor. Dolayısıyla kaliteli yaşam, erken tanıdan geçiyor; düzenli kontroller çok önemli” şeklinde konuştu.
‘TÜRKİYE’DE MEME KANSERİ FARKINDALIĞI YÜKSEK’
Ülke genelinde meme kanseri farkındalığının üst düzeyde olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tunçbilek, “Edirne’de kadınların farkındalık düzeyi gerçekten çok yüksek. Kadınlarımız bilinçli, hem ilimizde hem de ülkemizde meme kanseri farkındalığı oldukça iyi düzeyde. Dünyada bazı bölgelerde, özellikle Afrika ve Hindistan gibi ülkelerde, farkındalık oranları düşük. Ancak bu durum genellikle tarama imkanlarının yetersizliğinden kaynaklanıyor. Biz bu açıdan şanslıyız; çünkü ülkemizde 2004 yılından beri ulusal bir tarama programı uygulanıyor” ifadelerini kullandı.
‘ERKEKLERDE DE GÖRÜLEBİLİYOR’
Tunçbilek, erkeklerde de binde dört oranında meme kanseri görülebildiğini dile getirerek, “Erkeklerde de meme kanseri görülebiliyor; ancak kadınlara göre oldukça düşük, yaklaşık binde dört oranında. Erkeklerde seyir genellikle daha agresif olduğu için, bir anormallik ya da kitle fark edildiğinde vakit kaybetmeden doktora başvurmak çok önemli. Erkeklerde meme dokusu sınırlı olduğu için düzenli tarama programı uygulanmıyor, ancak herhangi bir yapısal değişiklik fark edildiğinde mutlaka hekime görünmek gerekiyor” dedi.
‘DÜZENLİ TARAMA HAYATİ ÖNEM TAŞIR’
Kadınların 20 yaşından itibaren her ay düzenli olarak kendi kendilerine muayene yapabileceklerini kaydeden Prof.Dr. Tunçbilek, “Önce görsel olarak, sonra elle kontrol edilmelidir. Elle muayenede bir sertlik ya da kitle fark edilirse, ya da aynada şekil bozukluğu, renk değişikliği gibi bir durum gözlemlenirse, vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir. Hekim muayenesinin ardından gerekirse görüntüleme ve ileri tetkikler basamaklı şekilde yapılır. Her ay düzenli kendi muayenesinin yanı sıra, 40 yaşından itibaren radyolojik görüntüleme yani mamografi yapılması şarttır. Ulusal tarama programına göre 40 ile 69 yaş arasındaki kadınlara her iki yılda bir mamografik tarama önerilir. Mamografi, dünyada hâlen altın standart kabul edilen bir yöntemdir. Kitle elle hissedilmeden bile kanseri saptayabilen bir görüntüleme tekniğidir. Elle muayenede genellikle bir santimetreye kadar olan kitleler fark edilebilir; ancak mamografi, bu aşamaya gelmeden bile kanseri tespit edebilir. Bu nedenle düzenli tarama yaptırmak hayati önem taşır” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: