Kanser Hastalarının Tedavisi Kovid-19 Sürecinde Aksamadı

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Çiçin, Kovid-19 salgınının, insanlığın 100 yılda bir karşılaştığı büyük salgınlardan olduğuna işaret etti.
Küresel ölçekli salgınlarda en büyük sorunun, hastaneye başvuruların artmasına bağlı olarak sağlık sisteminin yetersiz hale gelmesi olduğunu belirten Çiçin, sağlık sorunları olan diğer hastaların bu dönemde korkuları nedeniyle hastaneye gitmekten çekindiğini ifade etti.
Özellikle kanserde hastaneye başvurudan kaçınmanın erken tanıyı geciktirdiğine dikkati çeken Çiçin, "Tüm bu süreç, kanser hastalarının tanısal ve erken tedavi süreçlerini etkiledi. Yapılması gereken müdahalelerin yapılamaması ya da sürekli devam etmesi gereken kronik tedavilerin sürdürülememesi gibi sonuçlara neden oldu. Hem Türkiye'de hem Avrupa'da hem dünyada değişik kanser tiplerinde hastaneye başvuruların gecikmesi ve tedavilerin aksaması nedeniyle kanserle ilgili başarısızlık verilerimiz arttı." diye konuştu.
Türkiye diğer ülkelerden pozitif ayrıldı
Çiçin, Türkiye'nin salgın döneminde kanser tedavilerinin sürdürülmesinde diğer ülkelerden ayrıldığını anlattı.
Salgının ilk döneminde Sağlık Bakanlığının, Türk Tıbbi Onkoloji Derneğinin de girişimleriyle onkologların salgın grupları içerisinde çalıştırılmaması, kendi hastalarına bakması yönünde karar aldığını hatırlatan Çiçin, "İlk pandemi atağı itibarıyla Türkiye'de onkologlar özveriyle kanser tedavilerine ve görevlerine aktif devam ettiler. Çoğu merkez dönüşümlü çalışmadı. Hiçbir tedavi yöntemini aksatmadılar. En azından tanısı konulmuş kanser hastalarında Türkiye'de her dönemde tedaviler devam edebildi." dedi.
"Hastaların yeterli tedavi alması için aşılarını olmaları gerekiyor"
Çiçin, Omicron varyantının vaka sayısını tekrar artırdığını, etkili aşılamanın hastalığın hafif geçirilmesini sağladığını vurguladı.
Aşının, sağlık hizmetlerinin aksamadan sunulmasına katkı sağladığını ifade eden Çiçin, şunları kaydetti, "Artık hem sağlık personeli hastalığa karşı daha dayanıklı hale geldi hem sistemimiz bu pandemi ataklarıyla daha baş edilebilir bir yetkinliğe ulaştı. Artık hiçbir kliniğimizde, hiçbir departmanımızda ve onkoloji bölümlerinde hizmetler aksamaksızın devam etmektedir. Yine aşılar sayesinde ölüm oranları, hastanede yükü artıran ciddi hastalık oranları son derece düştü. Dolayısıyla her türlü hizmet verilmektedir. Bu pandemi döneminde hastaların yeterli tedavi alması için aşılarını olmaları ve bu haliyle hastaneye gelmekten, şikayetlerini ifade etmekten, tedavilerine devam etmekten sakınmamaları gerekiyor. Çünkü Kovid-19'dan daha tehlikeli olan kanser ve kardiyovasküler hastalıklar da ihmal edilemez."