AK PARTİ İL BAŞKANLIĞI'NA ZİYARET
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, cuma namazı sonrası Edirne Sarayı'nda devam eden ihya çalışmalarını inceleyerek Adalet Kasrı'nı gezdi. Edirne Valisi Yunus Sezer ve AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal ile birlikte yetkililerden bilgi alan Bakan Tunç, daha sonra AK Parti Başkanlığı'nda partililerle buluştu. Burada partililere seslenen Tunç, AK Parti'nin siyaset mühendisliğiyle masa başında kurulmuş bir parti olmadığını belirterek, "AK Parti'nin kuruluşu bir siyaset mühendisliği neticesinde kurulmuş parti değil, masa başında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın birkaç arkadaşıyla beraber bir araya gelip 'Hadi bir parti kuralım arkadaşlar. Oy isteyelim milletten, belki iktidara geliriz' diye oluşturduğu bir siyasi hareket değil. Bu siyasi hareket milletin ta kendisidir. Milletin kendi elleriyle kurduğu bir partidir ve 23 yıldan bu yana da AK Parti'den, Recep Tayyip Erdoğan'dan ve Cumhur İttifakı'ndan bu millet vazgeçmemiştir, yine vazgeçmeyecektir. Yine 2028 yaklaştığında milletimiz Recep Tayyip Erdoğan diyecek. Bundan hiç şüphemiz yok. Dünyanın en tecrübeli, en dirayetli, en güçlü lideriyle Türkiye bu çevremizdeki sıkıntılar ve dünya mazlumlarının umudu olan Türkiye olarak Türkiye yüzyılını inşa edeceğiz" dedi.
'TÜRKİYE'Yİ YENİDEN İNŞA ETMEK İÇİN ÇALIŞTIK'
AK Parti'nin ‘Türkiye Yüzyılı'nı başlatıp, ‘Terörsüz Türkiye’ inşa etmek için çalıştığını dile getiren Bakan Tunç, "23 yıldan bu yana 81 vilayete hizmet götürürken hiçbir ayrımcılık yapmadık. Yaptık mı? Hakkari'ye de üniversite yaptık, batıdaki illerimize de yaptık, Sinop'a da yaptık, Bartın'a da yaptık. Yüksekova'ya da havalimanı yaptık. Havalimanları, yollar, köprüler, tüneller, hızlı trenler, şehir hastaneleri, organize sanayi bölgelerini dolduran fabrikalar, milli enerji hamleleri, petrolünden, doğal gaz keşfine varıncaya kadar. Milli sanayi hamleleri, milli teknoloji hamleleri, milli savunma sanayi yüzde 80 dışa bağımlıyken yüzde 80 yerli oranını yakaladık. Altyapısıyla, üstyapısıyla Türkiye'yi baştan sona yeniden inşa etmenin gayreti içerisinde, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gece gündüz bu kadrolar çalıştı. Sadece fiziki kalkınma mı? Demokratik kalkınmayı da sağladık. AK Parti reformcu bir partidir, kalkınmacı bir partidir. Sosyal adalete inanır. Hiçbir ayrım yapmadan düşkünü, fakiri fukarayı gözetir. Gencini, yaşlısını, kadınını her birine özel hizmetler götürür. İktidarda bunları yaptık" diye konuştu.
'VESAYETÇİ RUHU SİLMEK YENİ ANAYASAYLA MÜMKÜN'
Fiziki kalkınma ve milletin ekonomik refahını arttırmaya çalışırken demokratikleşme adımlarında da hız kesmediklerini belirten Tunç, "Anayasa değişiklikleri yaptık, reformlar yaptık. Hak arama yollarını arttırdık. Bu ülkede bir daha darbeler olmasın, 10 yılda bir bu ülkede muhtırayla, darbeyle milletin önü kesilmesin diye yapısal reformlar yaptık. Yüksek Askeri Şura'nın yapısını değiştirdik. Milli Güvenlik Kurulu'nun yapısını sivilleştirdik. Devlet Güvenlik Mahkemeleri’ni kaldırdık. Anayasa Mahkemesi'ni, Hakimler Savcılar Kurulu'nu, demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirdik. Bu ülkede darbecilerin yargılanamayacağına dair anayasa maddesi vardı. Sizlerin destekleriyle, milletimizin onayıyla kaldırdık. Gerektiğinde sıkıyönetim ilan edilebilir diye Anayasada madde vardı, kaldırdık. Anayasamız bir darbe anayasası, vesayetçi ruha hala sahip. Bu kadar reforma, bu kadar demokratikleşme adımlarına rağmen, anayasamızdaki o vesayetçi ruhu tamamen silmek yeni bir anayasayla mümkün. Demokratik, sivil, katılımcı bir anayasayı milletin temsilcilerinin yazdığı ve onların önce oyladığı ve sonrasında millet tarafından oylanan bir anayasayla 'Türkiye Yüzyılı'na başlamamız lazım. Bu bizim milletimize olan borcumuz. Darbecilerin yazmış olması bile tek başına değiştirmek için yeterli bir sebeptir. İnşallah parlamentoda 1 Ekim'de Meclis'imiz açıldı. Bir uzlaşma zemini olur ve hem ‘Terörsüz Türkiye’ hedefinde, hem de yeni anayasa hedefinde ülkemiz mesafeler alır. Bu da milletimizin faydasına olur" dedi.
'ŞEHİTLERİMİZİN EMANETİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ'
Bakan Tunç, terörsüz Türkiye mücadelelerinin de 23 yıldan bu yana devam ettiğini belirterek, "Hatta 41 yıldan bu yana terörle bu ülke mücadele ediyor. Bu uğurda şehitler verdik. Gazilerimiz, binlerce şehidimiz acılar yaşadı. Trilyonlarca kayıp yaşadık. O trilyonlarca kaybı yaşamasaydık, bugünkü bahsettiğimiz o büyük eserlere 50 yıl önce biz kavuşabilirdik. 20 yıl önce, 40 yıl önce kavuşabilirdik. Bugün enflasyon diye bir şey konuşmazdık. Ekonomik kalkınmamız, refahımız kat kat yüksek olurdu. Hem trilyonlarca kayba uğrattığı terör fitnesi bizi, hem de büyük acılar yaşamamıza neden oldu. Şimdi artık diyoruz ki bu kayıpları yaşamayalım. Türkiye'yi terörden tamamen kurtaralım. İlk işimiz bizim bölgede 2002'de olağanüstü hali kaldırmakla başladı. İktidara gelir gelmez, 'Olağanüstü hal olmaz, normalleşme olacak' dedik. 'Demokratikleşme olacak' dedik. 'Temel hak ve özgürlükleri en geniş anlamıyla vatandaşlarımız kullanabilecektir. Sadece Türk vatandaşlarının değil bütün vatandaşlarımız için özgürlük' dedik, 'hak' dedik, 'hürriyet' dedik ve temel hak özgürlükleri, kadın haklarından, çocuk haklarından, hak arama yollarının arttırılmasından, kamu denetçiliğinin kurulması, Kişisel Verileri Koruma Kurulu, özel hayatın korunması, bilgi edinme hakkına varıncaya kadar bütün bunlar bizim dönemimizde gerçekleştirildi. Teröre zemin hazırlayan bütün unsurları ortadan kaldırmanın gayreti içerisinde olduk. Kürtçe kaset yasaktı. Bir siyasetçi bölgesinde Kürtçe propaganda, kendi ana diliyle vatandaşlarına seslenemezdi. Bütün bu yasakları biz kaldırdık. Kürtçe enstitüler, üniversitelerde dersler, seçmeli dersler. Bu özgürlük ortamı teröre mazeret teşkil eden unsurların birer birer ortadan kaldırdı. Diğer yandan terörle askerimiz, polisimiz, güvenlik güçlerimiz çetin bir mücadele yaptı ve binlerce şehit verdik. Bu şehitlerimizin emanetine sahip çıkacağız. O şehitlerimiz terörsüz Türkiye için mücadele ettiler. Biz de onların emanetine sahip çıkaran terörsüz Türkiye'yi inşallah başarıya ulaştırmak zorundayız. Tabi bunu yaparken elbette ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devleti, hukuk devletinin imkanları içerisinde bunlar gerçekleştireceğiz. Milletimizi rahatsız edecek, şehit ailelerimizi, rahatsız edecek hiçbir adım bugüne kadar atmadık, bundan sonra da atmayız" diye konuştu.
'MİLLETİMİZE ŞÜKRAN BORÇLUYUZ'
AK Parti olarak millete şükran borçlu olduklarını söyleyen Tunç, "Milletimiz ne isterse onu yaparız. Biz milletin partisiyiz. Milletin taleplerine duyarlı olduğumuz için 23 yıldır iktidarda, millet bizden vazgeçmedi. Bundan sonra da milletimizin taleplerine duyarlı olmaya, iktidarda onların sesi olmaya, milli irade bayrağını hiç yere düşürmemeye çalışacağız. 23 yılda bu demokratikleşme hamlelerini birer birer hayata geçirirken, fiziki kalkınma hamlelerine birer birer hayata geçirirken, eserler üretirken, eser siyaseti yaparken birileri hep karalama siyaseti yaptı. Maalesef kaos ortamına bu ülkeyi sürüklemeye çalıştılar. Muhtıralarla karşılaştık, darbe girişimleriyle karşılaştık. Sokak darbesiyle, gezi olaylarıyla, 17-25 emniyet, yargı darbe girişimiyle, terörün azdırılmasıyla hep önümüz kesilmeye çalışıldı. 15 Temmuz hain darbe kalkışmasıyla da son darbe vurulacak ve özellikle ülkenin yönetimi, yabancılara peşkeş çekilmek istendi. Ama milletimiz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ben vatanıma sahip çıkıyorum, bayrağıma sahip çıkıyorum dedi ve 15 Temmuz'da büyük bir kahramanlık gösterdi bu millet. O nedenle o milletin kahramanlığı, o milletin sahip çıkması olmasa, biz bugün burada bu toplantıyı yapamazdık. Bu konuşmaları yapamazdık. O nedenle biz milletimize şükran borçluyuz. Milletimiz ne isterse onu yaparız. Milletimizin istemediği hiçbir şeyi de yapmayız" dedi. Bakan Tunç AK Parti'deki programın ardından Kırklareli'ne gitmek üzere kentten ayrıldı.
Umut IŞIK-Batuhan SEVER/EDİRNE,
Yorumlar
Kalan Karakter: