BURSA'da 1 Ekim'de bu yana uygulanan planlı su kesintileri sürerken, kentteki barajlarda su kalmadı. Nilüfer Barajı'nda su tamamen tükenirken, Doğancı Barajı'nda su seviyesi düşmeye devam ediyor. Günlük su ihtiyacı 533 bin metreküp olan Bursa'da 14 ambalajlı su üretim tesisi ise yılda 4 milyon 415 bin metreküp su ambalajlayıp satıyor.
Küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan kuraklık, 'su şehri' Bursa'nın susuz kalmasına neden oldu. 1 Ekim'den bu yana 12 saat süren planlı su kesintisinin uygulandığı Bursa'da, barajlarda su kalmadı. Nilüfer Barajı'nda su tamamen tükenirken, Doğancı Barajı'nda su seviyesi düşmeye devam ediyor. Bursa'da barajların genel doluluk ortalaması sıfırın altında ölçülüyor.
EN FAZLA SANAYİ KURULUŞLARI KULLANIYOR
Beklenen yağışın düşmemesi ve Uludağ'a da geçen yıllara oranla daha az kar yağması, yer altı ve pınar kaynaklarını besleyen suların azalmasına neden olurken; şehirdeki 14 ambalajlı su üretim tesisi ise yılda 4 milyon 415 bin metreküp su ambalajlayıp satıyor. Devlet Su İşleri'nin (DSİ) yaptığı değerlendirmeye göre; yer altı sularını en fazla ve ücretsiz olarak sanayi kuruluşları kullanıyor. Diğer yandan Bursa Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü'nün (BUSKİ) verilerine göre; nüfusu 3 milyonu aşan Bursa'nın günlük 533 bin metreküp su ihtiyacı karşılanamıyor.
'ŞEHİR SUSUZLUKLA MÜCADELE EDİYOR'
Kente beklenen yağışın düşmemesi halinde, BUSKİ'nin planlı su kesintilerini uygulamaya devam edeceği açıklanırken, şehrin susuzlukla mücadele ettiğini belirten Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Efsun Dindar, "Bursa'da yine bir su kuraklığı yaşanıyor. Barajlarımızdaki su seviyesi yok denecek kadar az bir seviyeye inmiştir. Nilüfer Barajımız zaten birkaç ay öncesinde sıfırlanmıştı. Doğancı Barajı'nda da çok az bir miktarda suyumuz kaldı. Çınarcık Barajı henüz tam anlamıyla tamamlanmadığı için can suyu olarak 100 bin metreküp gibi bir aktarım olsa da şu anda beklenen yağışlar yağmadığı için şehir maalesef susuzlukla mücadele ediyor ve bu kapsamda da planlı su kesintileriyle bir nebze de olsa şehrin tasarruf yapması yönünde birtakım işlemler sürüyor" dedi.
'SANAYİ ANLAMINDA CİDDİ BİR SU TÜKETİMİ VAR'
Suya erişimde herkesin hak sahibi olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Efsun Dindar, "Bursa'ya baktığınız zaman hem gıda endüstrisi anlamında hem tekstil hem de otomotiv anlamında ciddi bir sanayiye sahip. Dolayısıyla buradaki sanayilerin de bir su kullanımı söz konusu. Farklı OSB'lere baktığımız zaman işleyişler farklılık gösterebiliyor. Ancak onların da bir su kullanımı söz konusu olduğu için sanayi anlamında da ciddi bir su tüketimi var. Biz biliyoruz ki suyumuzun yüzde 70'ini tarımda, 20'sini sanayide, geriye kalan yüzde 10'unu ise evlerde kullanıyoruz. İklim kriziyle mücadele ettiğimiz ve yağışların azaldığı dönemlerde, yapılan kaptaj planlarının, su bütçesine uygun bir şekilde yapılması, suya erişimde herkesin hak sahibi olması yönünde oldukça önemlidir" diye konuştu.
SON 10 YILIN EN DÜŞÜK DÖNEMİ
Kestel ilçesinde bulunan Saitabat Şelalesi'nin de eskisi gibi akmadığını söyleyen Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği Başkanı Sermin Cakalıoğlu, "Şelalemiz, Bursa'nın turistik rehberinde yer alan bir şelaleydi. Maalesef artık şelalemizde su kalmadı. Eskinden burada kar yağardı. Şimdi eskisi gibi yağmıyor. Köyümüzde çok turist ağırlardık artık yok. Son 10 yılın en düşük dönemini yaşıyoruz" dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: