Akşam, evinden ekmek parasını kazanmak için çıkan emekçileri taşıyan araca hafriyat kamyonu çarptı. Devrilen araçta 1 kişi öldü 18 kişi yaralandı...
Can pazarı yaşandı tabiri bu defa çok doğruydu. Çünkü can pazarı yaşanıyordu.
Devrilen aracın içerisinden çıkan yaralılar kendi yaralarına aldırış etmeden diğer arkadaşları için çırpınıyordu. 15 dakika önce selam vererek konuştukları arkadaşı da bu kazada canından olmuştu. Bu haberle hepsi yıkıldı. Kaza haberini duyan emekçilerin yakınları olay yerine ağlayarak koştu. Kardeşinin, eşinin, oğlunun, kızının iyi olduğunu öğrenenler rahat bir nefes aldı.
Ama insanlık yine orada sınıfta kaldı. Yine teknoloji bizim insanlığımızı tüketti...
Yaralılar orada canlarıyla uğraşırken diğer işçi servislerinden kazayı görerek inen insanlar yapabileceğim bir şey var mı? sorusu yerine telefonlarına sarıldı. Aslında onların yerinde belki kendileri de olabilirdi bunu hiç biri düşünmedi. Genci yaşlısı kaç kişi olduğunu saymayı bıraktım çünkü yaptıklarından utandım.
Biz sizlere haberleri ulaştırmak için acıları görüntülemek zorundayız. Bu bizim işimiz ama insanlığımızı hiç bir zaman yitirmeden bu işi yapıyoruz. Görüntü almamız gereken yerde alıyor, yardım etmemiz gerektiğinde yardım ediyoruz. Ve neyi çekmemiz gerektiğini çok iyi biliyoruz.
Herkes bir gazeteci olma derdine düşmüş bu memlekette.
ELİNDE AKILLI TELEFONU OLAN KAZA YERİNDE CANLI YAYIN YAPAN HERKES KENDİSİNİ GAZETECİ SAYIYOR!
Teknolojiyi takip edin ama insanlığınızı tüketmeyin...