Vakitçi, "İsrail Laftan Değil Güçten Anlar"

TAKİP ET

Rahim Taşkın/Ünzüle Coşkun (ÇHBR)-Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Murat Vakitçi Çorlu'da görev yapan basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Düzenlenen programa Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkan Yardımcısı Murat Vakitçi, Çorlu İlçe Başkanı Aytuğ Aslan, Tekirdağ İl Gençlik Kolları Başkanı Oktay Çalışkan ve Çorlu’da görev yapan basın mensupları katıldı.

Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Murat Vakitçi, “Yarım asırlık Milli Görüş Davamızın 5 yıldızlı 5. partisi Saadet Partimizin 16 kuruluş yıldönümünü, Kıbrıs Fethimizin 43.yıldönümü ve 15 Temmuz destanın 1. yıldönümünü de aynı coşku ve heyecanla idrak etmekteyiz. Başta rahmetli liderimiz Prof. Dr. Necmeddin Erbakan olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyoruz. Allah onlardan razı olsun.

İSRAİL’İN SALDIRGAN TUTUMUNU VE BATININ SESİZLİĞİNİ LANETLİYORUZ

60-70 yıldır Bütün dünyanın gözleri önünde tüm Filistin’de, özelde ise Gazze ve Kudüs’te bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Bilindiği gibi bugüne kadar Siyonist terör çeteleri tarafından binlerce Filistin'li kardeşimiz şehit edilmiştir. Son olarak 14 Temmuz günü bu vahşetlerini kutsal mekânlara kadar taşıyarak, Mescid-i Aksa’nın avlusunda 3 Filistinli genç kardeşimizi daha şehit ettiler. Ve Mescid-i Aksada Cuma namazınıda kıldırmadılar. Sonrasında gelişen direnişle düne itibarıyla 5 kardeşimiz daha şehit olmuş, 400 kardeşimizde yaralanmıştır.

1967 yılından buyana ilk kez Mescid-i Aksada cuma namazı kılınmamış oldu. Öncelikle İsrail’in bu insanlık dışı saldırgan tutumunu ve destekçisi olan Batının sessizliğini lanetliyor, bu devlet terörünü asla kabul etmediğimizi haykırıyoruz.

İSRAİL LAFTAN DEĞİL GÜÇTEN ANLAR

Biz Yahudi düşmanı değiliz. Siyonizm’in düşmanıyız. Bizim egemenliğimizde yaşayan her din ve ırktan vatandaşımızın can mal akıl nesil ve din hürriyeti devletimizin teminatınadır ve öyle olmalıdır. Çünkü biz sultan Fatihin torunlarıyız, adaleti incitemeyiz. Çünkü biz yaratılanı yaratandan ötürü sevmek durumundayız. Bu son olaylar göstermiştir ki, İsrail konusunda söz bitmiştir. Çünkü İsrail laftan değil güçten ve yaptırımdan anlar. Mescid-i Aksa sadece Filistinlilerin değil, bütün Müslümanlarındır. Mescid-i Aksa, bütün İslam dünyasının ortak imtihanıdır, ortak vebalidir.

VE İKTİDARA DA ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ

1- İktidar İsrail'den Büyükelçimizi çekip, İsrail'in Türkiye'deki diplomat kılıklı teröristlerini sınır dışı etmelidir. 2- Bütün ticari ilişkiler askıya alınmalıdır. İsrail malları Türkiye'ye sokulmamalıdır. 3- İsrail'le ortak yapılması planlanmış her türlü sivil veya askeri toplantılar iptal edilmelidir. 4- Bütün uluslararası kurumlarda, İsrail'e yaptırım için girişimde bulunulmalıdır. 5- İslam ülkeleri, her türlü mezhep ve diğer ihtilafları bir kenara bırakıp, D8 ve İslam İşbirliği Teşkilatı (Dönem Başkanı Sn. Cumhurbaşkanımız) gibi tüm kuruluşlar acilen toplanmalı ve yaptırımlar için ortak kararlar almalıdır. 6- Bütün İslam ülkelerinde İsrail'in mallarını boykot için gerekli girişimlerde bulunmalıdır.

Biliyoruz, bunları yapmak kolay değil. Biliyoruz bunları yapabilmek için, tam bağımsız olmak gerekir, Biliyoruz bunları yapmak, İsrail’in hamisi ABD ve Batıya kafa tutmaktır. Biliyoruz bunları yapmak, bütün Uluslararası siyasi, ekonomik ve kültürel kuruluşlara meydan okumaktır. Biliyoruz bunları yapmak, güçlü bir ekonomiye sahip olmayı gerektirir, Biliyoruz bunları yapabilmek için, tek devletin değil bütün İslam ülkelerinin beraber hareket etmesi gerekir, Evet Bunların hepsini biliyoruz ve hiç bir devlet tek başına bunları yapmaya cesaret edemez. Bunları bildiğimiz için milli görüş olarak 48 yıldır Ülkesine milletine ihanet etmeyecek, sorumluluğun şuurunda olan nesiller için, “Önce Ahlak ve Maneviyat” diyoruz. Güçlü bir ekonomiye sahip olmak ve tam bağımsızlık için, “Yerli Üretim” diyoruz Zalime dur diyecek, Mazlumu düştüğü yerden tutup kaldırabilecek güç için, “İslam Birliği” diyoruz ve hatırlanacağı gibi ilk fırsatta D8'i kurduk.

Tarih göstermiştir ki Batıya ve Siyonizm’in oyunlarını deşifre eden, kurduğu kurumlarla alınması gereken tedbirleri alan ve yol gösteren, salonlarda ve meydanlarda “kahrolsun İsrail” diyerek meydan okuyan Milli Görüş olmuştur. İşte Geçen Cuma günü Türkiye'nin her yerinde, Cuma namazı sonrası İsrail'i telin protestoları yapılmıştır. Ve yine Saadet Partisi olarak 30 Temmuz Pazar günü saat 17:00 de, Yenikapı/ İstanbul “Büyük Kudüs Mitingini” yapıyoruz. “Düşmana korku Müslümana Güven” için “Büyük Kudüs Mitingine tüm vatandaşlarımızı katılmaya davet ediyoruz.

Bu mesele ümmet meselesi olduğu için birlik olma vaktidir. İsrail güçten anlar, güç ise birlik olmakla olur. O bakımdan dikkatinizden kaçmamıştır miting konseptimizde herhangi bir parti amblem, logo, isim kullanılmamıştır. Miting alanında da öyle olacaktır. Alana sadece Türk Bayrağı ve Filistin Bayrağı olacaktır. Genel Merkezimiz tarafından bütün siyasi partiler, stklar ve dernekler davet edilmiştir. Biz de bugün burada sizlerin aracılığınızla aziz milletimize sesleniyoruz. Vicdan sahibi tüm yürekleri Yenikapı’ya bekliyoruz.

MAZLUMLAR AYAĞA KALKMADAN ZALİMLER DİZ ÇÖKMEYECEKTİR

Siyonist ve Batı haçlı ittifakının İslam Coğrafyasında ve Tüm Dünyada zulüm ve sömürü düzenlerinin son bulduğu, adil ve yaşanabilir yeni bir Dünya için, Müslümanların gafletten uyanıp bir araya geldiği yeniden ümmet şuuru kazandığı yeni bir gelecek dileğiyle saygılar sunuyorum” ifadelerine yer verdi.