Obezite ve Tedavisi Hakkında Merak Edilenler

TAKİP ET

TEKİRDAĞ (ÇHBR) - Özel Reyap Hastanesi Metabolik ve Obezite Cerrahı Yrd. Doç. Dr. Uğur Ekici obezite ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri açıkladı.

Özel Reyap Hastanesi Metabolik ve Obezite Cerrahı Yrd. Doç. Dr. Uğur Ekici, "aşırı kiloluluk, hastalık ölçüsüne varan şişmanlık olarak tanımlanır. Genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının normal düzeyin üstüne çıkması ile kendini gösterir.  Dünya Sağlık Örgütü  ise  obeziteyi, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır. Obez insanların yaşıtlarına göre ortalama 15 sene daha az yaşadığı ve yaşam kalitelerinin çok daha düşük olduğu bildirilmektedir.

Sağlıklı bir yaşam sürdürmek için, alınan enerji ile harcanan enerjinin dengede tutulması önemlidir. Teknolojideki gelişmeler, yaşamı kolaylaştırmakla birlikte, günlük hareketleri önemli ölçüde sınırlamıştır. Harketsiz yaşam sonucu harcanan kalorinin azalması ve beslenme ihtiyacının daha çok  fast food ve diğer yüksek kalorili besinler ile karşılanıyor olması gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde obeziteyi önemli bir sağlık problemi haline geitirmiştir. Sağlık Bakanlığı verilerine göre obezite sıklığı; 0-5 yaşta obezite sıklığı % 8,5 (erkek %10,1, kız %6,8), 6-18 yaşta obezite sıklığı % 8,2 (erkek %9,1, kız %7,3).' dir. 2008’de, 1.4 milyardan fazla yetişkin fazla kilolu, yarım milyardan fazla yetişkin ise obezdi. Her yıl en az 2.8 milyon kişi fazla kilolu ya da obez olmaktan kaynaklanan sonuçlardan ölmektedir. 1980’den 2008’e obezite sıklığı neredeyse ikiye katladı. Obezite bir zamanlar yüksek gelirli ülkelerle ilişkilendirilirken şimdi düşük ve orta gelirli ülkelerde de yaygın durumdadır" dedi. 

Obeziteden kaynaklı ölümlerden bahseden Ekici, "zayıflıktan kaynaklı ölümlerden daha fazla olarak görülmektedir.  Küresel olarak, diyabet vakalarının %44’ü, iskemik kalp hastalıklarının % 23’ü ve bazı kanser türlerinin %7-41’i fazla kiloluluk ve obeziteye dayandırılmaktadır. Toplam yağ alımını sınırlandırıp doymuş yağ yerine doymamış yağları tercih ederek, sebze-meyve, baklagiller, tam tahıllar ve kabuklu yemişlerin tüketimini artırarak,  şeker ve tuz alımını kısıtlayarak ve düzenli fiziksel aktivite yaparak kilolarımızı koruyabilir ve sağlıklı taşam sürdürebiliriz" dedi. 

Obezite Nasıl Saptanır?

Obezitenin belirlenme yöntemlerinden bahseden Yrd. Doç. Dr. Uğur Ekici,"dünya Sağlık Örgütü’nün obezite sınıflandırması esas alınarak obeziteyi belirlemek için yaygın olarak Beden Kitle İndeksi (BKİ) kullanılmaktadır. BKİ, bireyin vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun (m cinsinden) karesine (BKI=kg/m2) bölünmesiyle elde edilen bir değerdir" dedi.

Obezite ve Metabolik Cerrahi

Yrd. Doç. Dr. Uğur Ekici, "besinlerle alınan enerjinin azaltılmasına yönelik bariyatrik cerrahide hedef, besinlerin gastrointestinal sistemde emilimlerini azaltmaktır. Bu amaçla bypass, gastroplasti, gastrik bantlama, gastrik balon vb. yöntemleri kullanılır. Uygun ameliyat yöntemi muayene ve tetkikler sonucunda belirlenir" dedi. 

Hangi hastalar obezite cerrahisine uygundur ?

1-)  Vücut kitle indeksi 35 ve üzeri olan ve diyet , egzersiz ve tıbbi tedaviye rağmen zayıflayamayan hastalar

2-) Vücut kitle indeksi 30 üzerinde olan, ancak  yüksek tansiyon, kalp hastalıkları,diyabet, , solunum sistemi hastalıkları,uyku apnesi ve eklem hastalıkları  gibi  nedenlerle  yaşam kalitesi ve sağlığı ciddi şekilde  etkilenen hastalara önerilmektedir.

Günümüzde en çok tercih edilen obezite (Bariyatrik) cerrahi yöntemlerinden bahseden Ekici, " Günümüzde 2 obezite cerrahi yöntemi bulunmaktadır. Bunlar Sleeve Gastrektomi (Tüp Mide) ve Gastrik Bypass yöntemleridir. Bu ameliyatlar Laparaskopik olarak yapılabilen ameliyatlardır. Obezite, diyabet gelişiminde en önemli risk faktörüdür. Obez bir kişinin diyabet olma riski zayıf bir insana göre 90 kat daha yüksektir. Zayıf hastalar toplam diyabetlilerin sadece %15’ini oluşturur ve bunların da çoğu tip 1 diyabettir. Diyabet hastalarının büyük bölümünün obez olması, diyabet cerrahisi adı altında yapılan obezite ameliyatlarının yaygınlaşmasına neden olmuştur. Genel inanış, kilo veren hastaların diyabetten de kurtulabilecekleri yönünde olmasına rağmen, işin aslı pek de öyle değildir. Çünkü diyabet birçok bileşeni olan bir hastalıktır ve bu hastalığın hormonal etkenleri olduğu kadar psikolojik yönüde vardır. Psikolojik olarak hazır olmayan bir hastaya obezite ameliyatı yaparak yeme-içme alışkanlıklarını değiştirilemez ve kalıcı bir etki sağlanamaz. Hatta obezite cerrahisi uygulanan bazı hastalarda, kilo kaybı sağlansa bile, kan şekerleri kontrol altına alınamayabilir" dedi.

Yrd. Doç. Dr. Uğur Ekici, " tek başına hiçbir yöntem tip 2 diyabet gibi  çok faktörlü ve heterojen bir hastalıkta tam kontrol sağlanmasına imkan vermez. Çünkü tip 2 diyabetin çok güçlü bir psikolojik bileşeni vardır. Ayrıca işin içinde böbrek tübülleri gibi otonom rol oynayan faktörler de yer almaktadır. Bu nedenlerle cerrahi tedavinin de başarısı %100 değildir. Ancak, medikal tedavi yöntemleri ile karşılaştırma yapıldığında çok belirgin bir üstünlüğün yanı sıra, metabolik sendromun diğer bileşenlerinde de %90’ların üzerinde efektif kontrol söz konusudur. Bu noktada vurgulanması gereken en önemli nokta; metabolik cerrahi ameliyatlarının, efektif kilo kontrolü sağlaması ve emilimi çok ciddi anlamda etkilemedikleri için; hastaların %90’ının üzerinde bir bölümünde, egzojen vitamin ve mineral takviyesine gerek duyulmamasıdır. Yani, obezite ameliyatlarında olduğu gibi, bir hastalığın sona erip, başka birkaç hastalığın ortaya çıkması gibi bir durum yoktur" dedi. 

Tüp Mide (Sleeve Gastrektomi) Ameliyatı

Tüp mide / sleeve gastrektomi ameliyatından bahseden Ekici, " obezite cerrahisinde tüm dünyada en sık yapılan ameliyattır. Diğer obezite ameliyatlarının bazıları da en az sleeve gastrektomi kadar etkilidir. Obezite cerrahlarının artan sıklıkta sleeve gastrektomiyi önermelerinin nedenleri ise, 

• Ameliyata bağlı komplikasyonlarının diğer ameliyat tiplerine göre sleeve gastrektomide daha az olması gelir.

 • Buna ilave olarak, risk/fayda oranı değerlendirmesi gelir. Daha kompleks, uzun süreli ve sonuçta daha yakın takip gerektiren ameliyatlarla, sleeve gastrektomi ile kilo kaybında ve metabolik düzelmelerde benzer ve istenilen sonuçlar alınırken, daha seyrek takip ve daha az vitamin, eser element eksikliği ortaya çıkar.

 • Diğer taraftan ameliyat laparoskopik olarak yapılmakta ve gelişen teknik süreçlerle mükemmele yakın sonuçlar alınmaktadır.

Obezite tedavisinde bu kadar yaygın olarak yapılan bu ameliyat, sadece obezite cerrahlarının öne çıkarmaları ile değil, aynı zamanda sleeve gastrektomi ameliyatı olmuş hastaların memnuniyetleri ile ilgi çekmiştir" dedi. 

Ayrıca Yrd. Doç. Dr. Uğur Ekici obezite şüphesi olan veya tanısı konulan hastaların Özel Reyap Hastanesi'ne gelerek kontrollerinin yapılması gerektiğini belirtti.