Nefes Borusuna Şeker Kaçan Depremzede Çocuğu Asker Kurtardı

TAKİP ET

Malatya'da, çadır kentte nefes borusuna şeker kaçan 3 yaşındaki Burak Taşdemir, vatandaşlara yardım malzemesi dağıtırken nöbetçi olan asker tarafından "heimlich manevrası" ile kurtarıldı.

Mişmiş Park Fuar Alanı'ndaki çadır kentte 2. Ordu Komutanlığına bağlı İstihkam Alayında görevli Uzman Çavuş Serkan Doğan, nöbetçi olduğu akşam arkadaşlarıyla vatandaşlara yardım malzemesi dağıtmak için bekliyordu.
O sırada anne Nimet Taşdemir, nefes borusuna şeker kaçan 3 yaşındaki oğlu Burak ile askeriye tarafından malzeme dağıtılan alana yardım için geldi.
Uzman Cavuş Doğan, Burak Taşdemir'i şoka giren annesinden alarak müdahale etti. Çocuğa "heimlich manevrası" uygulayan Doğan, çocuğun nefes borusuna kaçan şekeri çıkardı.

Doğan, müdahalesinin ardından Taşdemir'in nefes yolunu kontrol edip annesine teslim etti.
"Kucağıma aldım buraya koştum"

Çadırda eşi ve 4 çocuğu ile yaşayan anne Nimet Taşdemir, AA muhabirine, oğlunun şekeri çiğnemeden yuttuğunu söyledi.

Akrabalarının çocuğun kusmaya çalıştığını fark ettiğini anlatan Taşdemir, "Ondan sonra bir baktım ki kalabalık çadırı sesleniyor. Sonra çıktım ki ne göreyim? Çocuğun gözleri böyle yukarı dikmiş. Burak diyorum ses vermiyor. Ondan sonra hemen kucağıma aldım buraya koştum." diye konuştu.
Taşdemir, askerlerin oğluna hemen müdahale ettiğini bildirerek, "O anda çok korktum. Çünkü gözlerini tavana diktiği görünce o kadar korktum ki. O an dedim ki olsa olsa askerler kurtarır. Zaten bir şey olunca hemen askerlere koşuyorum sağ olsunlar. Allah askerimizden, devletimizden razı olsun. Başımızdan eksik etmesinler." dedi.
Müdahale anından bahseden Taşdemir, "Bir tane askerimiz kucağına aldı. Ondan sonra biraz böyle baş aşağı bir şekilde karnı dizlerinin üzerindeydi. Sonra ellerini sırtına koydu. Biraz müdahale etmesiyle o şekilde dışarı çıktı. Ben korktum, dedim inşallah çıkar. Neyse ki çıktı. Çıktıktan sonra biraz rahatladı, renk geldi neyse ki çocuğa. bir saat sonra neyse ki çocuk gülmeye, konuşmaya başladı. Yani konuşmuyordu bile kimseyle. O korkudan, o da etkilenmişti aslında. Daha önceden zaten kayboluyordu, hemen askerlere koşuyordum, bir şey oluyor hemen askerlere koşuyorum. Allah onlardan razı olsun."
"O renginin sararması beni de korkuttu"
Taşdemir, askerlerin olduğu yere geldiğinde onların da kendisi gibi korktuğunu kaydetti.
Müdahalenin ardından komutanların da sevindiğini aktaran Taşdemir, "Tabii ki sevinmezler mi. Su getirdiler, içirdiler. Eve götürdüm, biraz konuşmaya ve rahatlatmaya çalıştı çocuğum. sonra rahatladı çok şükür. Biraz daha iyiydi. Onun da rengi sarardı çocuğun. O renginin sararması beni de korkuttu. Gözlerini şöyle tavana dikiyor olması beni korkuttu. Yarısı kaldı, yarısı gitti, çikolata gitmiyor. Neyse ki kusa kusa yarısını çıkarmıştı. Belki o çıkmasaydı boğulabilirdi. Allah'tan etrafımız kalabalıktı, o kalabalık sayesinde müdahale edildi." diye konuştu.
Taşdemir, müdahalenin ardından askerlerin yanlarına çağırdıklarına değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Buraya geldiler çocuğu ve beni gördüler, konuştuk. Teşekkür ederiz, Allah onlardan razı olsun. Onlar sayesinde zaten bu süreci rahat bir şekilde atlattık. Yani askeriye olmasaydı bu daha kötü olurdu."