"Atatürk'ün Mirası Özelleştirilemez"

TAKİP ET

Rahim Taşkın/Ünzüle Coşkun (ÇHBR) - Kırklareli'nin Alpullu Belediyesi'nde bulunan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1925 yılında kurulan Alpullu Şeker Fabrikası için alınan özelleştirme kararını Trakya halkı fabrikanın önünde toplanarak protesto etti.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından 25 Aralık 1925 tarihinde temeli atılan ve 26 Kasım 1926 tarihinde işletmeye açılan Türkiye’nin ilk şeker fabrikası Alpullu Şeker Fabrikası için hükumet özelleştirme kararı aldı. Bu karar sonrası fabrikanın satılmasını istemeyen binlerce Trakyalı fabrika önünde toplanarak alınan kararı protesto etti. Cumhuriyet Halk Partisi temsilcileri tarafından düzenlenen programa, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP İstanbul Milletvekilleri Ali Şeker, Mahmut Tanal, CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, CHP Edirne Milletvekilleri Erdin Bircan, Okan Gaytancıoğlu, Kırklareli Milletvekilleri Turabi Kayan, Vecdi Gündoğdu, Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, Alpullu Belediye Başkanı Saim Kırcı, Hayrabolu Belediye Başkanı Fehmi Altayoğlu, Muratlı Belediye Başkanı Nebi Tepe ile binlerce Trakyalı katıldı.

Türkiye’de yapılan özelleştirmelerin doğru olmadığını ifade eden Şeker-İş Şube Başkanı Orhan Saltık, “Alpullu Şeker Fabrikası’nın özelleştirilerek kapatılma kararına karşılık bugün burada direnişimizi gerçekleştiriyoruz. Ülkemizde yapılan özelleştirmeler doğru yapılan özelleştirmeler değildir. Bunların örneklerini daha önceden gördük. Tekel fabrikaları, kağıt fabrikaları, süt fabrikaları, et-balık fabrikaları özelleşti hangisi kaldı şuan hepsi özelleştirilmenin ardından kapatıldı. Bugün özelleştirilmek istenen 14 fabrikada kapatılacaktır. Satın alan kişilerde en fazla 1 yıl çalıştırıp bunları başkalarına devredeceklerdir. Şeker fabrikalarının zarar ettiği söyleniyor kesinlikle doğru değil, bazı fabrikalar zarar edebilir ama Alpullu onlara dahil değil. Zamanında devlet bu fabrikaları kar amaçlı değil istihdam amaçlı kurmuştur. 1926 yılında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından bu fabrika bu yöre halkının kalkınması için istihdam adına kurulmuştur. Şimdi neyin nesidir bu fabrikalar tek tek satışa çıkartılıyor. Cumhurbaşkanına soruyorum bu fabrikaları kapatarak nişasta bazlı şekerlerin önünü mü açmak istiyorsunuz? Arkadaşlar gazamız mübarek mücadelemiz hayırlı olsun” dedi.

BABAN MI YAPTI BU FABRİKAYI?

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, “yıl 1923 devletin bütçesi 10 lira Osmanlıdan kalan borç 70 lira yani 7 kat fazla. Bir yıllık gelirinin 10 lira olduğunu düşünürseniz tam 70 lira borç var. Gençler savaş meydanlarından geri gelmemiş, gelenlerin de ayağı ya da kolu yok. Kadınlar okuma-yazma bilmiyor. Anadolu da tuvalet bile yok, fabrika yok, yol yok. Ordu bitmiş gençler savaş meydanlarında kalmış. Bu fakir millet Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde hemen 3 sene sonra buraya gelip fabrika kurmuş. Bu fakir millet, bu fukara millet dişinden, tırnağından arttırarak bu fabrikaları kurdu. Şimdi bu haramzadeler, bu nankör mirasyediler bir çivi mi çaktın? Baban mı yaptı bu fabrikayı senin. Bu Cumhuriyeti kuranlar 3 beyaz üzerine kurdu. Sümerbank’ı kurdu pamuğunu işlemek için, un fabrikalarını kurdu buğdayını işlemek için, şeker fabrikalarını kurdu pancarını işlemek için bütün hepsini sattılar. Artık fabrikaların yerinde AVM’ler yükseliyor. Üretmeyen tüketen bir toplum olduk. Bu sadece Trakyalıların sorunu değil, bu sadece fabrikada çalışan işçilerin sorunu değil, küspe taşıyan kamyoncuların, tarlada pancarı işleyen köylülerin sorunu değil bu sorun 80 milyonun sorunu sizin çocuklarınızı nişasta bazlı şekerle büyütmek istiyorlar. Herkes sorumlu, AKP’ye oy verenler sizlerde sorumlusunuz bu işten.  15 yıl içerisinde 121 kamu iş yeri,11 liman, 90 elektrik santrali, 40 işletme, 4085 taşınmaz, 37 maden sahası, 6808 makine, 155 isim hakkı araç muayene istasyonu sattılar. Toplamda 60 milyar dolar yapıyor. Sonrada çıkıp diyorlar ki bir çivi mi çaktınız?, bunlara söylenecek tek bir söz var, siz nankör mirasyedisiniz. Türkiye önceden kendine yeten ülkeler arasında yer alıyordu, ama artık kendine yetebilen ülkelerden biri değil. Bugün artık mercimeğini, fasulyesini, bezelyesini, ineğini, samanını dışarıdan alan Türkiye var. İnek yabancı, saman yabancı sonra da utanmadan ayrana yerli ve milli içki diyor. İnek ithal, saman ithal ayran nasıl yerli, milli oluyor?” dedi.

Ak Parti ve MHP arasındaki seçim ittifakının çıkara dayandığını ifade eden İnce, “Türkiye’nin önünü kesmek isteyen yeni bir zihniyet ortaya çıktı. İttifak zihniyeti. Hiç kimse kusura bakmasın, MHP’liler de hiç alınmasın. Yüzde 10 barajı sana işlemeyecek, yüzde 3 bile olsa barajı geçirtecek sana birileri. Böyle adalet var mı? Adı Cumhur İttifakı imiş. Bunun adı ‘çıkar ittifakı’. ‘Benim yolsuzluklarıma ses çıkarma, beni saraya taşı, beni başkan yap, ben de bunun karşılığında senin partini Meclis’e sokayım. Yüzde 2 de 5 de alsan sana baraj sökmesin’. İttifak ikili değildir. Bu ittifak üçlü bir ittifaktır. AKP, MHP ve YSK ittifakıdır. Bunun karşısında biz de bir ittifak yapmalıyız. Milletle ittifak yapmalıyız, herkesle. İşte bu şeker fabrikaları, buna direnmek, buna karşı çıkmak için, milletle ittifakın ilk basamağıdır. Hangi görüşten olursa olsun. Soyulan, ezilen bu Türkiye’ye, özgürlükleri kısıtlanan Türkiye’ye hep birlikte bir millet ittifakıyla karşı koyabiliriz. Bu böyle gitmez, gitmeyecek” dedi.