"Atatürk'ün Güzel Sanatlar Anlayışı Milli ve Medeni Bir Mahiyete Sahiptir"

TAKİP ET

Trakya Üniversitesi (TÜ) Rektör Yardımcısı, Devlet Konservatuvarı Müdürü ve Balkan Senfoni Orkestrası Şefi Prof. Ahmet Hamdi Zafer, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün güzel sanatlar anlayışının milli ve medeni bir nitelikte olduğunu söyledi.

Prof. Zafer, İzmir Kavram Üniversitesince 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü ve Atatürk Haftası etkinlikleri kapsamında online olarak düzenlenen panelde "Atatürk'ün Sanata Yaklaşımı" konulu sunum yaptı.
Sanat çalışmalarının, Atatürk'ün çağdaşlaşma anlayışı içinde önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Zafer, "Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren yapılan yasal düzenlemeler ve tesis edilen yeni eğitim kurumları vasıtasıyla sanatın ve sanatçıların yolu açılmış, milli kültür ile çağdaş esasları içinde barındıran özgün sanat eserleri verilmeye başlanmıştır." dedi.
Zafer, Atatürk’ün güzel sanatlar alanında yaptığı en önemli hizmetin, güzel sanatların gelişmesinin önündeki engelleri kaldırması olduğunu dile getirdi.
Atatürk'ün güzel sanatlardaki gelişmeyi Türk inkılabının en önemli unsurlarından biri saydığına dikkat çeken Zafer, "Atatürk'e göre güzel sanatlar, bir milletin hayat kaynaklarından birini teşkil eder. Sanattan ve sanatçıdan mahrum olan bir milletin bütünüyle bağımsız bir yaşam sürmesine imkan yoktur.  Atatürk, Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren konuyla ilgili gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasına ve modern eğitim kurumlarının açılmasına önayak olmuştur." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Zafer, Türkiye’de sanatın gelişmesi için yapılan atılımların Türkiye’nin sanatsal ve kültürel kimliğinin şekillenmesinde önemli rol oynadığına dikkat çekti.
Mustafa Kemal Atatürk'ün özünü milli kültürden alan bir sanat anlayışına önem verdiğini vurgulayan Zafer, şunları kaydetti, "Türkiye Cumhuriyeti’nin sanatsal kimliğinin sağlam temeller üzerinde yükselmesini arzu eden Atatürk’ün güzel sanatlar anlayışı hiç şüphe yok ki milli ve medeni bir mahiyete sahiptir. Özünü milli kültürden alan bu anlayış, muasır medeniyet seviyesini teşkil eden batının formlarıyla işlenerek zenginleştirilen özgün bir sanat tarzını ifade etmiştir.
Böylece Türk sanatçıları güzel sanatların her bir dalında yaptıkları çağdaş çalışmalar için milli tarihten olay, yer ve kişi bağlamında feyz ve ilham almışlardır. Sonuç itibariyle şunu açıkça ifade edebiliriz ki günümüzde musikide, tiyatroda, sinemada, operada, balede, resimde, heykelde, mimaride, edebiyatta, dansta ve halk oyunlarında elde edilen uluslar arası başarılar hiç şüphesiz Atatürk’ün sanatı sevmesi ve sanatçıyı teşvik etmesi neticesinde açılan aydınlık Cumhuriyet yolunun birer ürünüdür."